8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı periyodunda kıymetli ve kritik vazifeler üstlenen Araştırmacı müellif Hüseyin Demir, Yeni seçim sistemi ve Milletvekilliği makamının geçmişten günümüze değişim ve dönüşümü hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ak partinin birinci yılları ve öncesinde Milletvekillerinin geneli, seçim bölgelerinde tanınan, prestij gören, bir tabanı olan bireylerden oluştuğunu belirten Araştırmacı muharrir Hüseyin Demir, ‘Muhtar olamaz denilen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bırakın Muhtar olmayı, aza olamayacak yüzlerce ismi Milletvekili, Bakan, Belediye lideri yaptı. Bu şahıslar Milletvekili, Bakan, Belediye Lideri, vilayet lideri olduysa bende olabilirim diyen büyük bir kitle ak parti çatısı altında siyaset yapmaya başladı. Bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan halkta karşılığı olan ve ileride tabanına güvenerek çatlak ses çıkarabilecek isimleri , ak partiden evvel bu makamları hayal dahi edemeyecek istekli büyük bir kitleyi ak parti çatısı altında makamlara getirerek kademe kademe bölgelerinde, vilayetlerinde halkta karşılığı olan isimleri, bu şahıslar aracılığıyla pasifize etmiş, ak partinin alternatifi olabilecek tüm oluşumları Ak Parti çatısı altında toplamış, ak parti dışında alternatif bırakmamış, çeşitli seçimlerde ters hareket edenleri tüm imkanları seferber ederek başarısız olmalarını sağlamış ve bu yola tevessül edebilecek olanları caydırıcı davranışlar göstererek bugünlere geldiği net olarak görülmektedir’ dedi.
Demir, Bugün için durumlar kendisinden ayrılanların 2 farklı parti kurmasıyla değişmiş durumdadır. Halkta karşılığı olan isimlerin kademe kademe dışlanmasıyla eksilen oy ölçüsünü Cumhur İttifakı ile en son seçimde telafi bugün gelinen noktada bunu kâfi olmayacağını ve bu durumdan mütevellit seçim sisteminde değişim ve bir devir çeşitli vazifelerde bulunan şahıslara farklı vazifelere getirerek ak parti çatısı altında siyaset yapma umudunu müdafaanın çabasında olduğunu görmekteyiz. Bunun en bariz örnekleri lokal seçimlerde bakanlık, milletvekilliği yapmış hatta başbakanlık yapmış şahısların aday gösterilmesi, bugün ise vilayet başkanlığı vazifelerinin bir periyot milletvekilliği yapmış bireylere verilmesinde görmekteyiz. Hazır seçim sisteminde güncelleme kelam konusu, milletin vekili pozisyonunda olan milletvekilliğinin prestijini yine sağlanmasının ehemmiyetini görmek gerekir diye düşünüyorum. ‘dedi.
‘Milletvekili makamı, prestijine kavuşturulmalı’
Araştırmacı müellif Hüseyin Demir, ‘Eski milletvekilleri ve belediye liderlerinin tartısı, iş yapabilirliği, milletin haklarını savunma dirayeti, sorun ve badirelere müdahale alanı vardı artık ise kimsenin artık ben seçilmiş milletin vekiliyim, bu kentin seçilmiş belediye lideriyim diyemediği ve kendi haklarını bile savunamayan makamlarda bulunan bireylerden oluşması, makamların geldiği tabloyu özetlemektedir. Bundan ötürü layık olmadığı halde makama gelenler şahsi ikbal peşinde koşmakta ve milletin meselelerini çözmek yerinde öteki makamlara gelmek için kime kaç takla atarımın hesabını gütmekte ve hak etmediği makamları işgal edenler bundan ötürü her makama aday olabilme Yüzsüzlüğünü göstermeye devam etmektedir. Akıl olarak ta, dinimizce de millet içinde ve devlet içinde yapılması gereken, makamlar emanet ve bu emaneti ehline vermek doğrudur. Yoksa millete, devlete hizmet makamları, millete sıkıntı yaratma makamlarına dönüşmeye devam edecektir. ’dedi.
‘Meclis dışında kimse bakan olmamalıdır’
Demir, ‘Milletin, sıkıntılarını çözmesi için Ankara gönderdiği ve tahlil beklediği milletvekili makamı prestijine kavuşturulmalıdır. Problemlerin acilen çözülmesi ve milletin beklentilerinin karşılanması ismine Milletvekili seçilme kriterleri, misyon ve yetkilerinin yine günümüz gereksinimlerine yönelik düzenlenmesi çok büyük kıymet taşımaktadır. Mevcut sistemde bir milletvekili bakan olacaksa milletvekilliği düşmekte bu durum partilerin mecliste bir sandalye kaybetmesi manasına geldiği için dışarıdan isimlerin bakanlık makamına gelmesine ve milletvekili makamının taleplerine kayıtsız kalması sorunu ile sonuçlanmaktadır. Bu durumda milletin talepleri ilgili mercilere ulaşmamaktadır. Bu türlü durumlara son vermek ismine bakanlık vazifesi için meclis dışından kimse bakan olmamalı ve mecliste ki 600 sandalye sayısı sürekli korunması için bakan olan milletvekilinin seçim etrafından tıpkı partiden en son seçilen şahıstan sonra ki birinci kişi milletvekili olarak mecliste yerini almalıdır.’dedi.
‘Her bölgeyi temsilen her bakanlığın 7 bakan yardımcısı olmalı’
Demir, ‘Her bakanlığın 7 bakan yardımcısı olmalı ve Türkiye’nin 7 bölgesi için farklı başka bakan yardımcılığı takımları ile tüm Türkiye bakanlıklarda kelam sahibi olmalıdır. Bakan yardımcısı olacak isimler daha evvel milletvekilliği yapmış isimlerden olma koşulu getirilmeli böylece milletin, vekil olarak seçtiği bireylerin milletin taleplerine yanıt vermesi için daha uygun bir yer oluşmuş olacaktır. Böylece talepleri dikkate alınmayan hiçbir kentimiz kalmammış olacak, hizmet etmek isteyene hizmet etme fırsatı sunulmuş olacaktır. ’dedi.
‘Seçim sisteminde barajlar kaldırılmalıdır’
Yeni seçim siteminde, ittifakların yasal yere kavuşturulması gerektiğini belirten Araştırmacı müellif Hüseyin Demir, ‘Cumhurbaşkanlığı için 50+1 barajın getirilmesi her ne kadar koalisyonları bitirip istikrarı sağlamak için de olsa durumun hiç o denli olmadığı, ayan beyan ortadadır. Oy oranı olarak düşük olan partilerin ittifakı bozma tehdidine karşılık ülke idaresinde daha fazla kelam sahibi olmaktadır. Bunun tam sözü azınlık, çoğunluğa hükmetmesi demek yanlış olmayacaktır. Bu durum milletin oy verdiği partinin millete vadettiklerini gerçekleştirmesin de büyük bir mahzur oluşturmakta ve problemlerin çözülmemesine, problemlerin tahlil önceliğinin küçük ittifak ortağının inisiyatifine bırakılmasına, büyük partinin küçük partinin siyaset çizgisine gelmesine neden olmaktadır. Seçimlerde ittifak eden partilerin seçim öncesi hangi bahislerde ne cins bir ittifak yaptıkları millete açıklanmadığı için şahsî menfaatlerini milletin menfaatine değişebilecek durumlar ile karşılaşmamak ismine her süreç şeffaf olmadır. 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı makamı için en yüksek oyu alan ve milletvekilliği makamı için barajlar kaldırılarak milletin meclisteki temsilcileri oy oranına nazaran temsil olunacak formda düzenlenmelidir. Bu süreçler ülkemiz ismine yararlı bir tabana imkân verecektir. ’dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
