Hannover Fairs Turkey tarafından, Connection Days platformu kapsamında düzenlenen Decor& Design Conference’ta, mimari, dekorasyon ve tasarım alanında geleceğin trendleri ele alındı. Dijitalleşme, global salgınında tesiriyle dizaynda da kendini gösterirken, sürdürülebilirlik kavramı da dizaynın kıymetli ögelerinden biri haline gelmiş durumda.
Alman fuarcılık şirketi Deutsche Messe AG’nin Türkiye ofisi Hannover Fairs Turkey, “Connection Days” platformu kapsamında kesimdeki irtibatı arttırmak hedefiyle Haziran 2020’den bu yana hayata geçirdiği etkinliklere, Decor &Design Conference ile bir yenisini daha ekledi. “Geleceğin Tasarım Kodlarını Keşfedin” ana teması altında ve dijital ortamda gerçekleşen Decor& Design Conference’ta, iki gün boyunca alanında uzman mimar ve tasarımcıların gelecek öngörülerini içeren oturum ve paneller düzenlendi.
Tasarımda artık yalnızca insan değil, etraf ve toplumsal tesir de odağa konuluyor
Konferansın açılış oturumunda konuşma yapan Arçelik Tasarım Yöneticisi Serdal Korkut Avcı, dizaynda mevcut yaklaşımın yalnızca insan odağından çıkıp, artık etraf ve toplumsal etkininde odağa konulması gerektiğini vurguladı. Avcı, konuşmasında, “Sanayi ihtilalinden bu yana üretim pek çok kademeden geçti. Günümüzde altıncı endüstriyel dalgadan, bio-ekonomiden bahsediyoruz. Bu da etraf ve etraf hassaslığını kapsıyor. Artık eser tasarımlarımızı yaparken öncelikli olarakdünyayı düşünüyoruz. Bu nedenle de tasarımlarımızda geri dönüşümlü eserler kullanmak, kaynaklarımızı verimli pahalandırmak tarafında planlamalar yapılıyor. ‘Dünya için yeterli olan, insan için de iyidir’ yaklaşımıyla eserleri tasarlamak önceliğimiz haline geldi” dedi.
Sürdürülebilirlik İnşaat Kesiminde Moda Haline Geliyor
“Yeşil Binalar ve Sürdürülebilir Tasarım” bahisli panelde ise sürdürülebilirlik kavramının inşaat kesimine yansımaları, uzman isimler tarafından ele alındı. Panel konuşmacıları, etraf ve sürdürülebilirlik kavramlarının geçtiğimiz 10 yıl içinde hayatlarımızda daha fazla yer etmesiyle birlikte, inşaat dalının de bu kavramlardan etkilendiğine dikkat çekerken, sürdürülebilirliğin inşaat dalına yansımasını hızlandırmak için dal oyuncularının ve bilhassa tasarımcıların bu mevzuyu moda haline getirmesinin değerini vurguladılar. Ayrıyeten, sürdürülebilirliğin pek çok ögenin yanında binaları farklılaştıran bir özellik olarak ele alınıp planlamaların ve dizaynların buna nazaran yapılması tarafında görüşlerini paylaştılar.
Geleceğin Mağazalarında Alışveriş Yapılmayacak, Tecrübe Ön Planda Olacak!
“2022-2023 Konut Dokumacılığı Trendleri”nin de ele alındığı konferansta, ARKİTERA tarafından organize edilen “Görsel Mağazacılık ve Tasarım” panelinde alanında uzman isimlerce, mağazacılık ve değişen tasarım anlayışları ele alındı. Panelde öne çıkan bahisler şöyle oldu: “Dijitalleşen dünya ve pandemi, tüketicilerin online alışveriş tercihlerinde artışa sebep oldu. Dünya genelinde alışveriş formlarını etkileyen makro trendler oluştu. Bunları teknoloji, tecrübe, well-being (esenlik)ve toplumsallaşma olarak sıralayabiliriz. Bu trendler daha bugünden mağazalarda bir değişimi tetikledi. Geleceğin mağaza dizaynlarında öne çıkacak ögeler; online entegrasyon, tecrübe ve keşfi ortaya koyacak yan ögeler ve dizaynda özgünlük olacak. Tüketiciler mağazaya girdiklerinde aldıkları eseri deneyimleyebilecekleri, eğlenebilecekleri ve sosyalleşebilecekleri bir ortam bulmak isteyecekler. Pop-up mağaza şekli ön plana çıkacak; bu mağazalarda alışveriş yapılmayacak, mağaza dizaynları da bunu destekleyecek biçimde tecrübe odaklı olarak yapılacak.”
10 sene içerisinde halı dizaynları sadeleşecek, dijital ögeler halı motiflerine yansıyacak
Yapı Mecmuası özel panelinde “Küresel Salgın Ortamında Konut Mimarisine Yine Bakış” ve Home Arka özel oturumunda ise “Tasarımda İleri Dönüşüm” hususları ele alınırken, “Halıda Dizaynın Geleceği” bahisli panelde halının geçmişten günümüze ve geleceğe uzanan seyahati, panelistlerin keyifli sohbetleriyle ele alındı. Panelde kelam alan konuşmacılar, bilinen birinci halıdan itibaren halıda kullanılan materyallerden, dizaynına ve desenlerine kadar her şeyi içinde bulunulan devrin toplumsal ve kültürel yapısının tesir ettiğine dikkat çekerken, yakın bir gelecekte bugünün dijital dünyasını sembolize eden halı dizaynları görebileceğimizi belirttiler. Panelistlerin konuşmalarından öne çıkanlar ise şöyle oldu: “Bugün, dünyadaki dijitalleşme sürecinin tesirlerini halıda da görmek mümkün. Online alışveriş, halı tercihlerinde de tesirini gösteriyor; tüketiciler daha uygun fiyata beğendikleri dizaynların halıya uygulanmasını talep ediyorlar. Bu da, halıların elle dokunan bir yer üzerine dijital baskıyla dizaynın eklenmesi üzere bir trend başlamasına sebep oldu. Önümüzdeki 10 sene içerisinde halı dizaynlarının sadeleşeceği öngörülüyor. Bilhassa pandemi ile birlikte beşerler, içinde daha fazla vakit geçirdiği konutlarını sadeleştirmeye başladılar; bunun halı dizaynlarını da etkilemesi bekleniyor.”
Sanal gerçeklik yazılımları sayesinde geleceğin dizaynları oluşturuluyor
“Endüstriyel Tasarım ve Geleceği” panelind eise evvelce teknoloji odaklı çalışmalar yapılırken, günümüzde tüketicinin odağa alındığı vurgulandı. Panelistler, dizaynın ehemmiyetinin, kullanıcının gereksinimini ne kadar karşıladığıyla ilgili olduğu konusunda görüşlerini paylaştı. Tüketici farkındalığının ve beklentilerinin çok arttığı, teknolojiyle endüstriyel dizaynın bir ortaya geldiği bir alan yarattığına değinen panelistler, artık fikirleri fizikî bir modele dönüştürmek için, yatırımcılardan çok teknolojiye gereksinim olduğunu belirttiler. “Deneyimi tasarlamak” kavramı artık müşteri beklentisinin ölçülmesini kolaylaştırıyor; daha eser çıkmadan, tecrübenin sunulabildiği bir devir yaşanıyor. Sanal gerçeklik yazılımları sayesinde beklentiyi ölçme, gerçek maksatla pazara çıkmak geleceğin dizaynlarını oluşturuyor.
Salgının Tesiriyle Metropolden Kırsal Alana Geçiş Başladı
“Küresel Salgın Ortamında Konut Mimarisine Tekrar Bakış” oturumunda ise, pandemiyle birlikte daha da konutlarımıza kapandığımız bu periyotta, “ev”lerin kullanım potansiyellerinin tekrar gözden geçirildiği gündeme getirildi. Kentsel yerler, ortakçıl kullanılabilen yerlere dönüşürken, metropolden kırsal alana yanlışsız, orijinal yerleşim modelleri ve hayat alışkanlıklarının ortaya çıkması bekleniyor. “Yerce Dönüşüm” oturumunda da irdelendiği üzere, tasarımcıların, dönüşümün yer kavramıyla ilgili çok yakın bağlantıları olduğundan hareketle, coğrafik pozisyon tasarım için belirleyici bir öge olarak öne çıkıyor.
“Tasarımda İleri Dönüşüm” paneli, ileri dönüşüm süreçlerinin tasarım ögelerine yansımalarının örneklenmesi açısından iştirakçiler tarafından ilgiyle takip edildi. İleri dönüşüm, dizayna bir düzey atlatmak ve yeni bir maksada hizmet etmesini sağlamak, ömrü dolmuş malzemeleri ham unsura dönüştürüp tekrar kullanıma açmaktan oluşuyor. Burada tasarımcıya düşen rol, ortaya çıkaracağı yeni eserlerin fonksiyonel olup olmayacağını tahlil etmesi olarak öne çıkıyor.
Kapanış konuşmasını Adnan Serbest’in yaptığı ve sürdürülebilir tasarım manifestosunu izleyicilerle paylaştığı Decor & Design Conference, iki gün boyunca 1.358 izleyici tarafından izlendi. Ado Floor, Skyland HOM ve Kütahya Porselen sponsorluğunda gerçekleştirilen ve aktifliğin toplumsal medya hesaplarından da eşzamanlı olarak yayınlanan konferans toplamda 3.104 izleyiciye ulaştı. Konferansı Almanya başta olmak üzere, Çin, İtalya, Macaristan, Japonya, İran, İspanya, Hollanda ve İngiltere’den mimar, iç mimar ve tasarımcıların yanı sıra farklı kesimlerden işletme ve firma sahipleri ve mühendisler de takip ettiler.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
