DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu pandemi devrinde alınan tedbirlerin tekniğini eleştirdi. Tüm kararların genelgelere değil kanunlara dayanması gerektiğini savunan Yeneroğlu, TBMM’yi tedbirlerin yasal desteğini hazırlamaya çağırdı.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, Covid-19 ile uğraş kapsamında alınan önlemlerin formülüne reaksiyon gösterdi. Önlemlerin genelgeyle alınmasının hali açıdan hukuka karşıt olduğunu ileri süren Yeneroğlu, “Bu kararların büyük bir kısmı pandemiyle uğraşta gerekli ve zarurî. Lakin Anayasa’ya nazaran kanuna dayanmalıdır” dedi.
Pandemiyle gayret kapsamında tedbirler şu prosedürle işliyor: Cumhurbaşkanı’nın bakanlarla yaptığı toplantının akabinde İçişleri Bakanlığı genelge çıkartıyor. Bunun üzerine tedbirler vilayet hıfzıssıhha konseylerinin kararlarıyla uygulamaya konuluyor.
‘Kararları güya ‘Bakanlar Kurulu’ alıyormuş üzere algı oluşturuluyor’
Bu formülün dört nedenle hukuka muhalif olduğunu söyleyen Yeneroğlu eleştirisini şöyle sürdürdü:
“Yeni hükûmet sisteminde, yürütme organı tek kişiliktir ve karar almaya yetkili bir bakanlar heyeti yoktur. Buna karşın, kamuoyunda, kararların bakanlar konseyi ya da kabine tarafından alındığı üzere bir algı oluşturularak sorumluluk dağıtılmaya çalışılmaktadır. Kararlar bir heyet tarafından değil Cumhurbaşkanı tarafından alınmaktadır.”
‘PCR testi üzere tedbirler kanunla düzenlenmediği sürece hukuka aykırı’
“Maske takma zaruriliği, sokağa çıkma yasağı üzere bu süreçte getirilen yasakların büyük bir kısmı Genel Hıfzıssıhha Kanunu’nda öngörülmemiş olmasına karşın hukuka muhalif bir biçimde para cezaları uygulanıyor. 6 Eylül’den itibaren vatandaşların konser, sinema, tiyatro üzere toplu etkinliklere iştirakinden evvel uygulanması planlanan PCR testi, aşı kartı, HES kodu üzere tedbirlerin de yasal desteği bulunmuyor. Zira aşı ve PCR testi beden bütünlüğüyle, HES uygulaması da şahsî dataların korunması kanunuyla yakından bağlı. Temel hak ve özgürlükleri sonlandıran kararlar kanuna dayanmalıdır. Münasebetiyle, ısrarla geciktirilen yasal düzenleme TBMM tarafından hemen yapılmalı, türel bellilik tesis edilmelidir. Kanun, bilimsel bulgular ışığında çıkartılmalı ve yetki şemaları belirlenmelidir. İktidara tüm tedbirlerin anayasal temel hak ve özgürlüklere en az müdahale edecek formda alınması ve ölçülülük unsuruna uyulması gerektiğini hatırlatıyoruz.”
‘Hak ve hürriyet konusunda genelge çıkarılamaz’
“İçişleri Bakanlığı tarafından pandemi tedbirleri genelge olarak karara bağlanıyor ve valiler aracılığıyla vilayet genel hıfzıssıhha şuralarına dayatılıyor. İçişleri Bakanlığı hukuken sahip olmadığı bir yetkiyle konseylerin karar yetkisini ellerinden alıyor. Vatandaşların hak ve hürriyetlerini ilgilendiren bahislerde genelge çıkarılamaz. Temel hak ve hürriyetler üzerinde önemli sınırlamalar getiren kararların ısrarla genelgelerle alınması tarzını hukuken ve mantıken açıklamak mümkün değil. Bu durum keyfiliğin sıradanlaştığını gösteriyor.”
‘Pandemiyle alakası olmayan yasaklar dayatılıyor’
“Pandemiyle çaba kapsamında pandemiyle alakası olmayan mevzularda kararlar alındı. Cumhurbaşkanı’nın bakanlarla toplandıktan sonra yaptığı ‘konuşmalar’ ve İçişleri Bakanlığı ‘genelgeleri’ ile alkol satış yasağı, yer kapama, muhakkak bir saatten sonra müzik çalınması yasağı, sokağa çıkma yasağı üzere mevzularda kararlar alındı. Bunlar formu olarak hukuka alışılmamış olmalarının yanı sıra, pandemiyle çabada gereksiz ve kamu faydası hedefini aşan kararlardır.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
