Yıllarını hastalarının tedavisine adamış 8 onkolog ve ünlü oyuncu Salih Bademci, kanser hastaları için bestelenen ‘Yalnız Değilsin!’ müziğini seslendirdiler ve bu özel müziğin klibinde rol aldılar. Toplumsal Sorumluluk kapsamında söylenen müzik, 1 Nisan’da başlayacak Kanser Haftası’nın birinci günü, DMC Müzik tarafından tüm dijital platformlarda yayınlanacak. Elde edilecek gelir ise Pİ Bayan Kanserleri Derneği’nin online, psikiyatri/psikoterapi takviyesi sağlayan Pinkline projesi ile tekrar kanser hastalarına umut olacak.
1-7 Nisan Kanser Haftasında Türkiye, birinci sefer çok özel bir toplumsal sorumluluk projesi ile tanışıyor. Tüm partnerlerin toplumsal sorumluluk kapsamında bir ortaya geldiği bu özel projede; onkologlar, ünlü oyuncu Salih Bademci, ülkemizin kıymetli müzisyenleri, DMC Müzik ve Pİ Bayan Kanserleri ele ele verdi. Onkoloji uzmanları, hastalar için bestelenen ‘Yalnız Değilsin’ müziğiyle kanser hastalarına seslendiler: “Zor vakitlerde / Tuttum daima ellerinden / Diren pes etme / Daima dayandık ya birlikte / Sessiz kalma / Haykır bak hayat hoş / Yaşamak var gözlerinde”
8 Onkolog vokal yaptı
Tıbbi bilgileriyle hastaların hayata tutunmasını sağlayan onkologlar, kuvvetli seyahatlerinden ilham aldıkları ve tedavi sırasında yanında oldukları hastalarına bu müzik ile umut vermeye devam ediyorlar.
Söz ve bestesini Onkolog Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar’ın yaptığı “Yalnız Değilsin” isimli müziğin düzenlemesi Davet Kodamanoğlu’na ilişkin. Müziğin vokallerinde ise Tıbbi ve Radyasyon Onkolojisi alanında çalışan Prof. Dr. Banu Atalar, Prof. Dr. Berrin Pehlivan, Uzm. Dr. Burçak Erkol, Prof. Dr. Hale Başak Çağlar, Prof. Dr. Sevil Bavbek, Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar, Prof. Dr. Yeşim Eralp vardı. Prof. Dr. Gökhan Demir ise gitarıyla eşlik etti.
Orkestrada ise Türkiye’nin önde gelen müzisyenleri istekli çaldılar. Mert Türkmen davul, Aksiyon Pelit basgitar, Buyruk Ersoy piyano, Yemen Dursun çello çalarak uzmanlara eşlik ettiler.
Türkiye’nin en kıymetli müzik firmalarından Doğan Musıc Company (DMC), toplumsal sorumluluk kapsamında sahiplendiği projeye ilişkin şarkıyı, 1 Nisan itibariyle tüm dijital mecralarında yayınlayarak satışa sunacak. Elde edilen gelir ise kanser hastası bayanların tedavisi için kullanılacak.
Söz ve beste tıbbı onkoloji uzmanından
32 yıldır tıbbi onkoloji alanında çalışan Dr. Ögr. Üyesi Tayfun Hancılar tıpkı vakitte bir müzisyen. Meslek hayatında binlerce kanser hastasının öyküsüne şahit olmuş bir tabip. 14 yıl evvel göğüs kanseri tanısı alan annesi de, tabip olarak oğluna emanet etmiş sıhhatini. Hancılar, bu hastalıkla gayret eden hastalarının yaşadıklarından etkilenerek, müziğin düzgünleştirici ve motive edici gücünden yararlanmak üzere kelamlarını yazdığı şarkıyı bestelemiş. Birinci defa, 2 kanser hastasına dinletmiş şarkıyı. Hastalar çok etkilenince, müziğin daha çok hastaya ulaşması fikrini meslektaşlarına kelam etmesi bile yetmiş! Çünkü tıpkı his, birebir hevesle çok süratli bir formda çalışmalara başlayan grup, çok kısa bir vakitte stüdyoya girip şarkıyı söylemişler ve klip çekiminde rol almışlar. Dr. Hancılar bu süreci şöyle anlatıyor; “Arkadaşlarım bu fikri o denli sahiplendiler ki anlatamam! Zira hepimiz aslında her gün hastalarımızla, müzikte tabir ettiğimiz hisleri yaşıyoruz. Bu defa onlara özel beslenmiş bir müzikle sesleneceğiz. Hepimizin işleri çok ağır, pandemi koşullarında yüz yüze buluşma talihimiz olmadı. Lakin bunlara karşın, konutta büyük bir disiplinle müziklerini çalıştılar. O denli ki, birinci kere stüdyoya girmelerine karşın bir profesyonel üzere 2 saat üzere kısa bir müddette müziğin okumasını tamamladık!”
“Bu müzik hem bize, hem hastalarımıza âlâ gelecek!”
Prof. Dr. Gökhan Demir, hastalara müzikle seslenmek, onların motivasyonlarını artıracak iletiler verme fikrine çok inandıklarını belirterek şunları söyledi: “Bir hekim olarak müziğin insan üzerindeki olumlu tesirlerini bilimsel olarak da biliyoruz. Tabip arkadaşlarla uzun vakittir birlikte müzik de yapıyoruz. Bir topluluğumuz var, kongrelerde ve sivil toplum kuruluşları faydasına konserler de veriyoruz.” Tedavi sürecindeki hastalarına sanatla ilgilenmelerini önerdiğini belirten Prof. Dr. Gökhan Demir, “Hastalarımla konuşurken en yeterli tamamlayıcı tıp öğelerinden birinin müzik olduğunu söylerdim. Tedavi sürecinde bir sanat koluyla uğraşmalarını önerirdim. Bu; bu müzik, fotoğraf, heykel olabilir, şiir olabilir… Zira sanat, beşere düzgün gelir. İki insan ortasındaki en düzgün bağlantı, sanatla yapılan irtibattır. Bu manada hastalarımıza yönelik bir sanatsal proje geliştirdik. Bu kere hekimliğimizle değil, sanatla ulaşalım, onların yüreklerine sanatımızla dokunalım istedik. Hem onlara sanatla seslenmiş oluruz, hem de onların bizi diğer bir tarafımızla tanımaları sağlayabiliriz böylelikle daha insancıl bir köprü kurabiliriz dedik. Bu müzik hem biz hekimlere hem hastalarımıza düzgün gelecek.” dedi.
Salih Bademci hastalar için söyledi
Ünlü oyuncu Salih Bademci, Yalnız Değilsin müziğinin vokallerinden biri. Hastalara müzik yoluyla umut olmayı isteyen Salih Bademci proje hakkında şunları söyledi; “Bu projeyi düşündüğümde gözümün önüne tabipler ve hastaları ortasındaki bağ geldi. Ne kadar hoş hislerle yapılan bir proje olduğunu düşündüm. Şarkıyı söylerken ben de bu bağın bir modülü olmanın, onlara bir nebze umut olabilmenin huzurunu ve hazzını hissettim. Bu kadar hoş düşünülmüş ve hayata geçirilmiş bir projenin içinde yer almak benim için büyük bir onur ve mutluluktu. Birebir vakitte benim için bir birinciydi müzik vesilesiyle bir projenin içinde yer almak. O yüzden çok heyecanlıydı da. Dilerim çok ses getirir ve umut ışığı olur. Bunun içinde olmamı sağlayan herkese şükran ve minnetlerimi sunarım”
Gelir, kanser hastaları için kullanılacak
Kanser hastalarının kuvvetli çabasından ilham alınan, onkologlar tarafından seslendirilen müzikten elde edilen gelir, hastaların tedavisi için umut olmaya devam edecek. Pembe İzler Bayan Kanserleri Derneği tarafından pandemi şartlarında hastanelere gidemeyen kanser hastalarına online psikiyatri ve psikoterapi takviyesi sağlamak için başlatılan PinkLine projesine aktarılacak. Pandemi sürecinde tedavileri devam eden kanser hastalarının Covid-19 bulaşma riskiyle konutlarında kalmalarından ötürü büyük bir yalnızlık hissettiklerin belirten Pi Bayan Kanserleri Derneği Lideri Dilek Karataş “Bu hastalarımız hem kanserle uğraş ederken ruhsal olarak kuvvetli süreçler yaşıyorlar, hem virüs bulaşma riskiyle hayatlarının büyük bir kısmını konutlarında yalnız kalarak geçiriyorlar. Dernek olarak geçen yıl Mayıs ayından bu yana, onları ruhsal olarak da güçlendirecek online psikiyatri ve psikoterapi takviyesi veriyoruz. Bu müzikten elde ettiğimiz gelirle daha çok bayan hastamıza bu dayanağı sunma talihi yakalayacağız.” dedi.
Pİ Bayan Kanserleri Hakkında
Pi Bayan Kanserleri Derneği, başta olmak üzere tüm bayan kanserleri -yumurtalık, rahim, rahim ağzı kanserleri- konusunda toplumsal farkındalığı artırarak bilinçlendirme ve maddi yetersizliği olan hastalara teşhis ve tedavide dayanak vermek gayesiyle kuruldu. Dernek, kanserle mücade eden hasta ve hasta yakınlarının omzundaki el olmayı hedefliyor. Gayeleri doğrultusunda birbirinden farklı, nitelikli ve kapsamlı projeler hazırlıyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
