Obezite; kalp ve damar hastalıkları, tip 2 diyabet, rahim, göğüs, prostat ve kalın bağırsak kanserleri, yüksek tansiyon, inme, sindirim sistemi sorunları, teneffüs yolu sorunları, kas-iskelet sistemi sorunları, ürogenital sorunlar ve psikososyal sorunlara neden olabiliyor. Uygun olan hastalara uygulanan obezite cerrahisi sonrasında da hastanın dikkat etmesi gereken birçok faktörün olduğunu belirten Anadolu Sıhhat Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Abdulcabbar Kartal, obezite ameliyatı geçirenlere 10 değerli teklifte bulundu.
- Sağlıklı beslenme alışkanlık haline getirilmeli: Obezite cerrahisinden sonra yapılması gereken en kıymetli şeylerden biri sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmektir. Bu nedenle asla ve asla öğün atlanmamalı, 3 ana öğün, 2-3 orta öğün formunda beslenmeye çalışılmalıdır.
- Yeterince su içilmeli: Ameliyat sonrasında oluşabilecek halsizlik, kabızlık üzere durumların önüne geçebilmek için su tüketimine dikkat edilmeli. Bunun için günde en az 2-3 litre su tüketilmeli. Küçülen mide hacminden ötürü bir seferde yüksek ölçüde su tüketimi mümkün olmadığı için suyun gün içerisine dağıtılarak içilmesi en yeterli yoldur. Unutmayın ki öğünlerden yarım saat evvel ve yarım saat sonra su tüketimi önermiyoruz.
- Kafein ve gazlı içeceklerden uzak durulmalı: Obezite cerrahisinden sonra en değerli sorunlardan birisi sıvı kaybı, yani dehidratasyondur. Çay ve kahve içeceklerin sıvı kaybına yol açtığı ve halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı üzere durumlara neden olabildiği biliniyor. Ameliyat sonrası periyotta hem sıvı alımı azaldığı hem de kafeinli içecekler de ek sıvı kaybına yol açtığı için bu içeceklerin ameliyat sonrası periyotta en azından 1 ay boyunca tüketilmesini önermiyoruz. Kilo verip metabolizma olağana döndükçe, içilen su ölçüsünü azaltmamak kaidesi ile bu içecekler denetimli olarak tüketilmeye başlanabilir.
- Atıştırmalıklardan uzak durulmalı:Ameliyat sonrası periyotta önerilen öğün ve orta öğünlerin dışında ekstra atıştırmalıklardan uzak durulması gerekir. Öğün dışı bir saatte tüketilen bir atıştırmalık hem besleyicilik açısından hem de tokluk açısından öğünün aksamasına neden olur.
- Kan şekeri istikrarda tutulmalı: Bunun için bilhassa kolay karbonhidratlardan uzak durmalıyız. Ancak kompleks karbonhidratlar olan sebzeler, kuru baklagiller ve meyveler karbonhidrat ihtiyacını karşılamak için yeterli seçenekler olup bunların tüketimi önerilmektedir. Kompleks karbonhidratlar kan şekerini istikrarda tutmanın yanı sıra lif içeriği açısından da güçlü oldukları için bağırsak hareketlerini de düzenlemekte ve kabızlığa karşı esirgeyici olmaktadır.
- Beslenmede proteinlere tartı verilmeli:Protein, ameliyat sonrası için en kıymetli besin kaynağıdır. Ameliyat sonrasında küçülen mide hacmiyle bu muhtaçlığı tamamlamak biraz sıkıntı olabilir. Hasebiyle öğünlerde tüketim önceliğini protein içeren besinlere verip şimdi doymadıysanız öbür besinlerden (sebze, meyve vb) de yenmesi protein muhtaçlığını karşılamak için en yeterli yol olacaktır.
- Vitamin ve mineral istikrarına dikkat edilmeli:Ameliyat sonrasında kan düzeylerinin denetim edilmesi çok değerlidir. Bilhassa Demir, B12, B2 vitaminlerinin eksikliğine çok sık rastlanmaktadır. Gerekli olursa bu ve öteki vitamin ve mineral destekleri kullanılmalı.
- Yeterli ve kaliteli uyumaya dikkat edilmeli:Obezite cerrahisinden sonra yorgunluk hissetmenin kıymetli bir sebebi de uykusuzluktur. Günde en az 7-8 saat uyumak ve bunu bir rutine bağlamak sağlıklı kilo vermede çok kıymetlidir.
- Egzersiz istikrarına dikkat edilmeli:Obezite cerrahisinden sonra sağlıklı kilo vermenin en kıymetli şartlarından biri de hareketli olmaktır. Ameliyat günü dahil olmak üzere gereğince yürümek hem sağlıklı kilo vermenize hem de emboli üzere durumlardan korunmanıza yardım edecektir. Ameliyat edilen hastaların taburcu oldukları günden itibaren en az 5 bin adım atmalarını ve bunu 2-4 hafta içinde en az 10 bin adıma çıkarmalarını tavsiye ediyoruz. Birinci 1 ay koşu, fitness, yük kaldırma üzere ağır spor yapmalarını tavsiye etmiyoruz.
- Diyetisyen ve psikolog dayanağı almaya devam edilmeli: Yapılan çalışmalarda ameliyat sonrası devirde 2 yıl boyunca diyetisyen ve psikolog takviyesine devam eden bireylerde daha fazla kilo verildiği ve ülkü kilonun daha uzun mühlet korunabildiği gösterilmiştir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
