Kadın Dayanışma Komiteleri Kararlarını Açıkladı

Türkiye Komünist Partisi’nin davetiyle bir ortaya gelen Bayan Dayanışma Komiteleri bir mühlet evvel eşit ve beşevler Escort özgür bir ülke kurma yolundaki kararlarını açıklamıştı

İktidarın bayanlara yönelik son saldırısı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararının üzerinden yaklaşık bir ay geçti Dün İzmir Bayraklı Semt Konutu’nda bir ortaya gelen Bayraklı cebeci Escort Bayan Dayanışma Komitesi ismine konuşan Serap Buyruk bir ay evvel alınan bu kararın bayanları yıldıramayacağını vurgulayarak şunları söyledi

Bundan tam bir ay evvel bayan düşmanı AKP iktidarı bizi şiddete karşı kolej Escort en temel güvencemizden yoksun etmek istedi Bir geceyarısı kararıyla oldubittiye getirip İstanbul Sözleşmesi nden çıktı Sandılar ki böylece bayanları yıldırabilecekler sandılar ki bizleri böylece yeni Türkiye’lerine razı edebilecekler Meğer çok yanıldılar Bayanlar geceyarısı kararlarına da AKP Türkiyesi ne de sığmayacaklarını ülkenin dört bir yanında sokağa çıkarak bir kere daha gösterdi Bayan Dayanışma Komiteleri olarak bizler de sokaklarda meydanlardaydık Çabucak akabinde İstanbul Sözleşmesi nden korkanların karşısına nasıl bir ülkede yaşamak istediğimizi anlatan kararlarımızla çıktık Tam bir ay boyunca Türkiye nin dört bir yanında toplumcu bir anayasa tartışır üzere bu kararları tartıştık geliştirdik olgunlaştırdık

Onların gece yarısı kararları varsa Bayan Dayanışma Komitelerinin de eşitlik ve özgürlük için kararları var

İşte kararlarımızı açıklıyoruz

• (Önce laiklik! Çünkü…) Gericiliğin bayanları nasıl yok saydığını AKP bize çok âlâ öğretti. Hayat hakkımızı bile elimizden alan gericiliğe karşı Bayan Dayanışma Komiteleri diyor ki, dinin toplumsal hayattaki belirleyiciliğini güçlendiren ne varsa ortadan kaldırılmalıdır! Tarikat ve cemaatler, imam hatipler kapatılmalı, toplumda gericiliği besleyen aşiretlerin tesiri yok edilmelidir!

• Şiddet…Bu nizamda şiddete uğrayan biziz, ölmemek için kimliğini gizleyen, saklanarak yaşayan yeniden biziz. Biz diyoruz ki, şiddet görenler değil, şiddeti uygulayanlar saklansın, onlar utansın, onlar hayattan tecrit edilsin. Biz bayanların sığınmaya değil, dayanışmaya ve şiddetsiz bir hayatı kurarken tüm toplumun takviyesine muhtaçlığımız var.

• Adalet…Bu tertip bayanların ardından bile adaleti getiremiyor. Yaşarken öldürülüyoruz, mahkemelerden çıkan haksız tahrik, yeterli hal indirimleriyle, ödül üzere cezalarla bir defa daha öldürülüyoruz. Artık yeter! KDK diyor ki, bayan katillerini değil, öldürülen bayanları yargılamak cürüm sayılmalı ve bayan düşmanı yargıçlar, siyasetçiler, gazeteciler nefret kabahati kapsamında tek tek yargılanmalıdır!

• İşyerleri…Bizler toplumda şiddete ne kadar çok maruz kalırsak, işyerlerinde de o kadar kolay eziliyoruz. Yıllarca bir iş sahibi olabilmek için okuyoruz, eğitim alıyoruz lakin ne kadar okusak da, işyerlerinde birebir işi yapan erkeklerle tıpkı fiyatı alamıyoruz. Yetmiyor, işverenlerin tacizine, şiddetine, mobbingine maruz kalıyoruz. Sigortasız çalıştırılan, ekonomik kriz mazeretiyle birinci evvel işten çıkarılan biz oluyoruz. Bayan Dayanışma Komiteleri diyor ki, birebir işi yapan herkes tıpkı fiyatı almalı, işyerlerinde ayrımcılık hata sayılmalı ve dahası, herkesin çalışma hakkı olmalı. İşsizlik yasaklanmalı!

• Sürekli bize işaret edilen konutlar, aile, çocuk bakımı…Patron nizamı işine gelince bayan emeğini ucuza piyasaya sürüyor, gelmeyince bayanın yeri konutu diyor! Bayanın temel vazifesi çocuğun bakımı, konut iktisadı, ailenin bekâsı diyor. Çocuklarımızın, geleceğimizin, yeni kuşakların eğitim, sıhhat ve bakım sorumluluğu bayanda ise devlet ne yapacak? Kaynakları çocuklarımız ve işçi halk için değil, işverenlere teşvik için kullanmaya devam mı edecek? Bizim her ay özel kreşlere verecek binlerce liramız yok. O yüzden biz diyoruz ki devlet her mahallede, her işyerinde bir an evvel fiyatsız kreşler açmalı. Lafta bedel verdikleri aileyi destekleyeceklerse bu türlü desteklemeli, bayanların çalışmasına, toplumsal hayata katılmasına ve kendi ayakları üzerinde durmasına bu türlü takviye olmalı.

• Eğitim… AKP iktidarı Ukrayna’ya sattığı silahlarla, uzay programlarıyla övünmeyi pek seviyor. Lakin salgın devrinde, ilköğretimde bile eğitimin sürmesini sağlayamadılar. Bu müddette binlerce kız çocuğu okuldan kalıcı olarak koptu, çocuk yaşta evlendirildi. Biz diyoruz ki, 18 yaşına kadar örgün eğitim mecburî olmalı, her kız çocuğunun eğitim hakkı ailesi ne derse desin garanti altına alınmalı. 18 yaş altı istisnasız her türlü evlilikler yasaklanmalı!

İşte bunlar bizim yaşamak istediğimiz ülkenin kararlarının sadece bir kısmı sevgili arkadaşlar Biz İstanbul Sözleşmesi nin feshi kararının alındığı bir ülkede değil bu saydığımız kararların uygulandığı bir ülkede yaşamak istiyoruz

Aylardır salgını kendi çıkarına kullananların sıhhat işçileri hazır olduğu halde tüm toplumu yaygın ve süratli bir formda aşılayamayanların hazinedeki milyonları halk yerine sermayeye akıttıkları bir gerçek Açlık ve yoksulluk tehdidine ve milyonların vefat riskine karşı tüm toplumun aşılanması böylesine kritik iken işlerine geldiğinde ulusal çıkarlardan bahsedenlerin bu süreçte gözettikleri tek çıkar dünyadaki ilaç ve aşı monopollerinin çıkarlarıdır Nasıl üretileceği uzunca bir vakittir bilinen aşının patent mazeretiyle milyonların hayatı değerine hâlâ yaygın üretilmemesinin öteki bir açıklaması olamaz Başta inhisarlar olmak üzere siyasetçisinden bilim insanına aşıda patenti savunan herkes insanlık cürmü işlemektedir Böylesine büyük bir insanlık hatasına ortak olanlardan bayanların bu kararlarını uygulamalarını elbette beklemiyoruz

Şundan eminiz Kendileri lebaleb kongreler yaparken işçilerin 1 Mayıs’larını çocukların 23 Nisanı nı yasaklayanlar bizim kararlarımızın altına imza atamazlar İşçiler yoksullukla boğuşurken salgını fırsata çevirmekten kelam edenler bizim kararlarımızı alamazlar İşyerlerinde işçileri KOD 29 ile fişlerken işverenlere krediler akıtanlar sadece güç şirketlerini güçlü etmek için elektrik faturalarını şişirenler bu kararları akıl bile edemezler Fakat bu kararları bizler işçi bayanlar ve tüm işçiler yan yana gelirsek bir dayanışma içinde örgütlenirsek hayata geçirebiliriz

Bugün Bayan Dayanışma Komiteleri olarak buradan yaklaşan 1 Mayıs Personel bayramını da selamlamak istiyoruz Dün güvenlik bugün salgın mazeretiyle yasaklanan 1 Mayıs’lar yasaklara hiçbir vakit sığmadı ve sığmayacaktır Tıpkı bayanların emek bilim ve kadın düşmanı bu karanlığa sığmadıkları gibi! Bayanlar gericiliğe, şiddete, emeklerini çalanlara, eğitim haklarını gasp edenlere, eşitsizlikten nemalananlara karşı gayretlerini bir dayanışma içinde büyütüyor, Türkiye’nin her yerinde Bayan Dayanışma Komiteleri çoğalıyor. Yedi ay üzere kısa bir müddette sayımız 70’e yaklaştı, Anadolu’nun yirmi farklı ilçesinde, üniversitelerde, üç büyük ilin onlarca semtinde varız. Daha da çoğalacağız, büyüyeceğiz. Bugün buradan ilan ettiğimiz ve tamamını sizlere yazılı olarak da ileteceğimiz kararlar ve çok daha fazlası, elbette bir gün işçilerin cumhuriyetinde uygulanacak. O gün gelene kadar bizler ne mevcut kazanımlarımızdan geri düşeceğiz, ne de daha fazlasını ve düzgününü istemekten vazgeçeceğiz!

Kaynak BHA Beyaz Haber Ajansı