Türkiye’de sıhhat sigortacılığına Tamamlayıcı Sıhhat Sigortası eseri ile giriş yapan Cigna Sıhhat Hayat ve Emeklilik’in ana ortaklarından biri olan Cigna Küresel, pandemi periyodunda bireylerin “aile, finansal durum, fizikî durum, toplumsal hayat ve iş hayatı” hususlarındaki algılarını ölçmek üzere gerçekleştirdiği “360 Uygun Hayat Araştırması”nın 2021 raporunu yayınladı.
Araştırmaya nazaran, pandemi zihinsel sıhhate verilen ehemmiyeti artırırken araştırmaya Türkiye’den katılanların 87’si zihinsel sıhhatin fizikî sıhhat ve düzgün hayat üzerinde en değerli etken olduğunu düşündüğünü belirtti. Tüm dünyada artan aşılanma oranları şahısların âlâ ömür algılarına da olumlu manada tesir ediyor. Çalışmanın sonuçlarına nazaran pandemide en çok etkilenenler bayanlar olurken, bayanların 85’i gerilim altında olduklarını belirtiyor. 18 yaş ve 18 yaş altı çocuğu olan çalışan bireyler ise pandemi periyodunda en sağlam küme olarak öne çıkıyor. Araştırma, şahısların kredi ödemeleri ve çocuk eğitimi üzere uzun vadeli sarfiyatları karşılayabilme konusundaki tasalarının arttığını gösterirken, araştırmaya Türkiye’den katılanların 17’si mevcut hayat standartlarını koruyabileceğini düşünüyor.
Sigortacılık alanında kökleri 200 yıl öncesine dayanan, 30’dan fazla ülkede 180 milyonu aşan müşterisine hizmet veren ve Türkiye’de Cigna Sıhhat Hayat ve Emeklilik’in ana ortaklarından biri olan Cigna Küresel, “360 Âlâ Ömür Araştırması”nın 2021 raporunu yayınladı. Bireylerin “aile, finansal durum, fizikî durum, toplumsal ömür ve iş hayatı” mevzularındaki algılarını ölçen araştırma, Avustralya, Çin, Almanya, Hong Kong, Hindistan, Suudi Arabistan, Singapur, İspanya, Hollanda, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve ABD’nin de dahil olduğu 21 ülkede 18 bin iştirakçi ile gerçekleştirildi. Araştırmaya Türkiye’den 1.000 kişi iştirak gösterdi.
Sağlık ve yeterli ömür hiç bu kadar değerli olmamıştı
“Cigna olarak COVID-19 krizinin ötesinde daha sağlıklı ve daha optimist bir gelecek kurabilmek ismine, müşterilerimizin sıhhat ve yeterli hayat bahislerindeki algılarını ve değişen muhtaçlıklarını anlayarak buna uygun tahliller üretmek bizim için büyük değer taşıyor” diye belirten Cigna Genel Müdürü Pınar Kuriş, şöyle devam etti: “Tüm dünya olarak pandemiden evvelki hayatlarımıza dönmeyi özlerken, sıhhat ve güzel ömrün daha evvel hiç bu kadar kıymetli olmadığı bir devirden geçiyoruz. “İyileşme Yolunda” ismini verdiğimiz “360 Uygun Ömür Araştırması”nın sonuncusu, pandemi öncesi periyoda nazaran sıhhat ve âlâ hayat mevzularındaki olumlu algının hala düşük düzeylerde olduğunu ve daha az güçlü olan bireylerin gerilim ve aksilikten maalesef daha çok etkilendiğini gösteriyor. Bu rapor; güzelleşmenin başlangıç basamağını yansıtmakla birlikte birtakım ülkelerde devam eden olay artışları ve yaşanan dalgalanmalar, pandeminin bir mühlet daha tesirli olacağını gösteriyor. ”
Covid-19 aşı uygulamaları geleceğe dair umutları artırıyor
Aile, finansal durum, fizikî durum, toplumsal hayat ve iş hayatı olmak üzere 5 ana endeksten oluşan 360 Güzel Hayat Skoru, Haziran ayı prestijiyle küresel ölçekte 100 üzerinden 61.3 iken Türkiye için bu skor 58 olarak gerçekleşti.
Bununla birlikte tüm dünyada artan aşılanma oranları bireylerin güzel hayat algılarına ve yeterli hayat skorlarına da tesir ediyor. Haziran 2021 prestijiyle Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve Amerika yetişkin popülasyonunun çoğunluğunu aşılayarak aşılanma konusundaki ana kilometre taşını geçerken Türkiye’nin ortalarında bulunduğu pek çok ülke aşı çalışmalarına süratle devam ediyor. Araştırmanın sonuçlarına nazaran başarılı aşılama programları yürüten ülkelerdeki iştirakçilerin birçok, geleceğe dair daha umutla bakmaya eğilimli. Aşılamanın düşük olduğu ülkelerde ortalama uygun ömür skoru 60.3 iken aşılamanın yaygın olduğu ülkelerde bu sayı 63’lere çıkıyor.
Araştırmaya Türkiye’den katılanların 87’si pandeminin zihinsel sıhhate verilen değeri artırdığını düşünüyor
Araştırma, zihinsel sıhhatin genel sıhhat üzerindeki tesirine dair bireylerde artan bir farkındalık olduğunu gösteriyor. Dünya çapında iştirakçilerin 72’si, Türkiye’de ise 87’si zihinsel sıhhatin fizikî sıhhat ve yeterli ömür üzerinde en kıymetli etken olduğunu düşünüyor.
Dünya genelinde zihinsel sıhhat ile ilgili profesyonel takviye almak konusunda önyargı devam etse de pandemi ile birlikte bu algının kırılmaya başladığı görülüyor. Pandeminin başlangıcından bugüne dünya çapında online terapi ve danışmanlık hizmetlerinin kullanımı 89 arttı. Araştırmaya Türkiye’den katılanların 74’ü online terapi hizmetine sıcak bakarken, globalde bu oran 66’da kaldı.
Katılımcıların online terapi hizmetlerini tercih etmelerindeki ana motivasyonları ortasında; rahat hissettikleri yerde ve tam muhtaçlıkları olan vakitte 7/24 erişim imkanı, erken teşhis imkânı ve problemleri hakkında daha açık konuşabilmeleri yer alıyor.
Araştırmaya Türkiye’den katılanların yalnızca 11’i emeklilik periyodu için kâfi birikim yapabileceğini düşünüyor
Pandemi devrinde tüm dünyada genel mali durumunun düşüşe geçmesi nedeniyle bireylerin kredi ödemeleri ve çocuk eğitimi üzere uzun vadeli masrafları karşılayabilme konusundaki tasaları arttı. Küresel iştirakçilerin 28’i, Türkiye’den katılanların ise 17’si mevcut hayat standartlarını koruyabileceğini düşünüyor.
Bu durum gelecek periyoda yönelik yatırım alışkanlığının da etkilenmesine neden oluyor. Küresel iştirakçilerin 19’u, Türkiye’den katılanların ise yalnızca 11’i emeklilik periyotları için gereğince birikim yapabileceğine inanıyor. Uzun periyotlu birikim yapmaya en az sıcak bakan yaş kümesi ise 18-24 yaş ortasındakiler.
Pandemide en çok etkilenenler bayanlar oldu
Kadınlar pandemi devrinde finansal hususlarda en çok etkilenen küme olarak öne çıkarken, sıhhat ve güzel ömür mevzularına da genel olarak erkeklerden daha olumsuz bakıyorlar. Bayanların 85’i gerilim altında olduklarını belirtirken, bu oran erkeklerde 80. Uyku bozukluğu, depresyon ve daha duygusal olma gibi gerilim belirtileri bayanlarda artış gösteriyor.
Bu periyotta bayanlar, aileleriyle birlikte geçirdikleri vaktin uzunluğu ve kalitesinden erkeklere nazaran daha mutlular ve çocuklarının eğitimlerini destekleme yetenekleri konusuna erkeklerden daha optimist yaklaşıyorlar.
Çocuğu olan çalışan bireyler pandemi devrinde en güçlü küme oldu
18 yaş ve 18 yaş altı çocukları olan çalışan ebeveynler, uzaktan eğitim yahut çocuk bakımı üzere meskende ek sorumluluklar üstlenmelerine karşın pandemi şartlarına en sağlam küme oldular.
Çocuğu olmayan çalışanlar için ise durum daha farklı. Bu şahısların neredeyse üçte biri aileleriyle birlikte geçirebilecekleri vakit uzunluklarından tasa duyuyor ve 30’u duygusal manada birbirine dayanak olan ve birbirine kenetlenmiş bir aileye sahip olmadığını tabir ediyor. Türkiye’de ise bu oran yalnızca 15.
Çoğu ebeveyn için karantina ve kısıtlamalar çocuklarıyla daha fazla vakit geçirme ve daha fazla bağlantı kurma fırsatı sağlayarak olumlu bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Bu periyotta araştırmaya Türkiye’den katılan ebeveynler çocuklarının zihinsel ve fizikî sağlıklarıyla ilgilenebildiklerini ve çocuklarının eğitimini destekleme konusunda kendilerinden emin olduklarını belirtiyor.
Aile bağlarının daha olumlu bir bakış açısı edinme ve gerilim seviyesini düşürme üzerindeki tesiri göz önüne alındığında, çalışanlar için esnek çalışma nizamına daha fazla müsaade verilmesi, pandeminin bir kısım olumsuz tesirlerinin hafifletilmesine yardımcı oluyor. Araştırmaya Türkiye’den katılanların 28’i konuttan çalışma sisteminin aileleri ve arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmelerine imkan sağladığını belirtiyor.
Çalışanların iş verenlerden beklentileri değişti: Sıhhat sigortası artık olmazsa olmazların ortasına giriyor
2020’nin başından bu yana iş dünyasında çok şey değişti ve pandemi süreci çalışanlara iş yerinde neyin kıymetli olduğunu tekrar kıymetlendirme fırsatı sundu. Bugün artık çalışan beklentileri büyük ölçüde değişti. Patronlar, pandeminin birinci devirlerinde çalışanlarına hem çalışma lokasyonu hem de çalışma saatleri açısından daha fazla esneklik sağlayarak yeni periyoda süratli bir halde ahenk sağladılar. Fakat bunlar artık tek başlarına kâfi değil.
Araştırmaya nazaran şirketlerin yeteneklerini elde tutabilmeleri ve yeni yetenekleri şirketlerine çekebilmeleri için, toplumsal yardım paketlerini çalışan beklentilerine uygun hale getirmeleri, finansal tavsiyeye, sıhhat ve yeterli ömür dayanağına kadar uzun vadeli tahliller üretmeleri gerekiyor. Çalışanlar sıhhat sigortalarını artık “güzel bir şey” olarak değil “olması gerekli bir şey olarak” görüyor. Bu uygulamanın iş tercihlerinde bile tesirli olduğu sonuçlarda göze çarpıyor.
Evden çalışma periyodunda Türkiye’den araştırmaya katılan çalışanların 49’u iş yükü ve çalışma saatlerinin makul düzeylerde olduğunu, 51’i de iş ve özel hayat istikrarını sağlayabildiklerini belirtiyorlar. Yeni olağana dönülen bugünlerde ise Türkiye’deki çalışanların yalnızca 28’inin full time olarak ofiste çalışmak istemeleri de şirketlerin göz önüne alması gereken bir mevzu olarak öne çıkıyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
