DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Trabzon’da partisinin 1. Olağan Akçaabat İlçe Kongresi’nde konuştu. Babacan’ın gündeminde Merkez Bankası’nın faiz artışı kararı ve aşılama süreci vardı. Babacan şu tabirleri kullandı:
“Merkez Bankaları faizinde yedincilik için Kongo’yla yarışıyoruz”
“Ekonomi idaresinin başında Sayın Erdoğan var. Daha yeni kendine itaat edecek bir Merkez Bankası lideri getirdi. Son dört ayda üç kez faiz yükseltti. Şu anda Merkez Bankası faizinde Avrupa’da birinci, dünyada da Kongo’yla bir arada yedincilik yarışındayız. Cumhurbaşkanı’ndan habersiz bu türlü bir iş olması mümkün değil. Faiz artışını Merkez Bankası açıklıyor, Cumhurbaşkanı da kendi talimatı ve bilgisi dahilinde yapılan yüksek faiz artışı karşısında sessiz bekliyor.”
“Sayın Erdoğan ya tezinin gerisinde duracak yahut özür dileyecek”
“Merkez Bankası ‘Faizi yükselttim, uzun mühlet yüksek tutacağım, enflasyon ondan sonra düşecek’ diyor. Sayın Erdoğan’ın bir tezi yok muydu? ‘Faizi düşürürsen enflasyon düşer’ diyordu. Elli kere söylemiştir bunu. Teziniz doğruysa, bu ülkede şu an enflasyon yüksekken, hayat değerliyken niçin faizi yükselttiniz? Enflasyonu daha da yükseltmek mi istiyorsunuz? Sayın Erdoğan ya ‘sözümü dinlemiyor’ diyerek Merkez Bankası’na gereğini yapacak ya da faizin yükselmesi hakikat bir işse, ‘Bu yanlış tezi dayattım, bu millet büyük bedel ödedi. Hazinenin borcu iki yılda ikiye katladı. Bu yüzden 130 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervi çöpe gitti, kusura bakmayın’ diyerek bu ülkeden özür dileyecek. Bunun hesabını birilerinin vermesi lazım.”
“Sorunlar yalnızca Merkez Bankası’nın faizi yükseltmesiyle düzelmez”
“Ekonomi bazen faiz artışlarını gerektirebilir. Lakin Merkez Bankası’nın faiz artışları, hükümetlere kısa müddetliğine bir fırsat penceresi açar. Merkez Bankalarının yalnızca faiz yükseltmesiyle bir ülkenin ekonomik sıkıntıları düzelemez. Yüzde 19 Merkez Bankası faizi, daha yüksek kredi faizi demek. Esnafın, çiftçinin, endüstricinin, yatırımcının, ev-araba alan, borcu olan bütün vatandaşlarımızın daha yüksek faiz ödemesi demektir. Bu adım fakat büyük bir ekonomik programın küçük ve kısa vadeli adımı olarak atılır. Geri kalanı yapılmazsa hem yüksek faiz hem yüksek kur hem de yüksek enflasyon olur.”
“Değişmeyen bir sorun ve değişmeyen bir kişi varsa sorunun kaynağı değişmeyen kişidir”
“Merkez Bankası son iki buçuk yılda iki kez bu kadar şiddetli faiz yükseltti. Birincisi Eylül 2018’de, partili cumhurbaşkanı ile akraba bakan çalışmaya başladıktan sonra Merkez Bankası faizi yüzde 24’e çıkarmak zorunda kaldı. Ortadan geçen iki yılda üç tane Merkez Bankası lideri değişti. Akraba bakan gitti, oburu geldi. Merkez Bankası faizi yeniden yüzde 19’a çıkarmak zorunda kaldı. Sorunlar tekrar ediyor. Merkez Bankası Lideri değişiyor, bakan değişiyor, sorun değişmiyor. Sorun değişmediğine nazaran sorun kimde? Değişmeyen bir sorun var bir de değişmeyen bir kişi var. Sorunun kaynağını anlamak çok güç değil.”
“Hükûmet kendi tasarruf önlemlerini açıklasın”
“Geçen gün açıkladıkları paketin içerisinde tasarruf var. Tasarrufu milletten bekliyorlar. Sen evvel kendin bir tasarruf etsene. Balık baştan kokar. Devlet yöneticilerinin örnek olması, tasarruf diyen bir hükûmetin kendi tasarruf önlemlerini açıklaması lazım. Ofislerden, günlük harcamalardan, mobilya alışverişinden, araçlardan, uçaklardan tasarruf edecek misiniz? Ülkeye prestiji bindiğiniz otomobillerle, uçaklarla, oturduğunuz saraylarla kazandırmazsınız. Prestiji vatandaşımızın topyekûn zenginleşmesiyle, refah düzeyine ulaşmasıyla kazandırırsınız. Bunun yolu da hukuktan geçer.”
“Madem uymayacaktınız, aşılama sıralaması niçin yaptınız?”
“Aşılar yeni yıla lakin yetişti. Alternatif aşı stoku yapılamadı. Günlük aşılama sayısı gereken düzeye yükseltilemedi. Hükûmet ne yaptı? Aşı gelir gelmez öncelikle iktidar partisinin MKYK üyelerine aşı yapıldı. Yaş sonu yok. Siyasi parti önderlerine, milletvekillerine teklif ettiler. Sıralama bir kenara bırakıldı. Madem öncelik sırasına uymayacaktınız, neden sıralama hazırladınız?”
“Aşılama bu süratle giderse 2023’e yetişmeyecek”
“Bugün dedikleri yarın farklı oluyor. Bahar aylarında 50 milyon doz aşıyı uygulayacağız dediler, sonra sonbahara kadar lakin yapabileceğiz dediler. 1 yıllık müdafaa için 200 milyon doz aşı gerekiyor. Bugüne kadar ne kadarı uygulandı? 11 milyonun biraz üzerinde. Daha yüzde 5’i, 6’yı anca buldu bu iş. Bu süratle giderlerse 2021’de, 2022’de, 2023’te aşılama bitmeyecek.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
