Bir beyin hastalığı olan kumar bağımlılığı, bireylerin aile bağlarından toplumsal statülerine kadar pek çok alanda olumsuz tesirler oluşturuyor. Parkinson hastalığı üzere kimi nörolojik hastalıklarda ve birtakım nörosistemi etkileyen ilaçlardan sonra kumar bağımlılığı ortaya çıktığını vurgulayan uzmanlar, başarılı mide küçültme ameliyatlarının akabinde kumar bağımlılığı gelişebildiğine dikkat çekiyor. Bu fenomen “bağımlılık transferi” olarak isimlendiriliyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “kumar oynama bozukluğu” olarak da isimlendirilen kumar bağımlılığına ait değerlendirmelerde bulundu.
Kumar bağımlılığı bir beyin hastalığıdır
Prof. Dr. Gül Eryılmaz, kumar oynama bozukluğunun, “kişinin kişisel, ailevi yahut mesleksel fonksiyonelliğinin bozacak formda kumar oynama davranışının denetim edilememesi ile karakterize, kalıcı ve tekrar eden istenmeyen kumar davranışları” olarak tanımlandığını söyledi.
Türkiye’de yapılan epidemiyolojik çalışmaların kısıtlı olmasından ötürü küçük ölçekli çalışmalar bulunduğunu belirten Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Kumar bağımlılığı yaygınlığının yaklaşık olarak yetişkinler için 0,1-2,7 ortasında olduğu bildirilmektedir” dedi.
Kumar bağımlılığının nedeni genetik olabilir
Kumar bağımlılığının nasıl geliştiğine yönelik çalışmaların buna birkaç değerli etken olduğunu düşündürttüğünü kaydeden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, bunlardan birisinin genetik yatkınlık olduğunu söyledi.
Aile bireylerinden gelen kimi genetik faktörlerin kumar bağımlılığı için risk faktörü oluşturduğu bilindiğini lisana getiren Prof. Dr. Gül Eryılmaz şöyle konuştu: “Aynı vakitte çok sayıda çalışmada erkek cinsiyet, genç yaş, yaşanılan bölge, düşük sosyoekonomik durum üzere sosyodemografik özellikler ile erken yaşta kumar aktivitelerinin başlaması, psikiyatrik eş teşhis olması, olumsuz çocukluk yaşantıları, kumar ve unsur aile hikayesi üzere faktörler kumar bağımlılığı için risk faktörü olarak belirlenmiştir. Cinsiyet araştırmalarında kumar bağımlılığının hayat uzunluğu yaygınlığı erkeklerde bayanlardan daha yüksek bulunmuştur.”
Fenomen bağımlılık transferi de kumara yönlendirebiliyor
Diğer yandan farklı şeklide Parkinson hastalığı üzere kimi nörolojik hastalıklarda ve birtakım nörosistemi etkileyen ilaçlardan sonra da kumar bağımlılığı ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Yine birebir biçimde günümüzde mide küçültme ameliyat usulleri obezite tedavisinde artan sayıda kullanılmaktadır. Cerrahi sonrasında psikiyatrik komplikasyonlar görülebilmektedir. Başarılı kilo verme ameliyatları sonrasında klinisyenler birtakım hastaların çok yemeyi bıraktığını ve bunun yerine alkol husus ya da kumar bağımlığı gelişebildiğini bildirilmişledir. Bu fenomen bağımlılık transferi olarak adlandırılmıştır” diye konuştu.
İnternet kullanımı kumar oynamayı kolaylaştırıyor
İnternet kullanımının yaygınlaşmasının kumar oynamayı kolaylaştırdığını lisana getiren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, özelikle akıllı telefon kullanımı, internete ve bahis sitelerine kolay erişim, bu tıp sitelerin reklamlarının cazip olmasının muhtemel risk faktörleri olduğunu kaydetti.
Aile dayanağı, tedavi sürecinde önemli
Kumar bağımlılığı tedavisinde uzman takviyesinin ehemmiyetine işaret eden Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Bu durumla ilgili rastgele bir sorun yaşadıklarında kesinlikle danışmanlık almaları ilerideki meseleleri önleyecektir. Kişi profesyonel takviye almasa da kesinlikle ailelerin almaları tedavinin kıymetli bir basamağı olacaktır. Ailelerin tedavi sürecinde yapacaklarının ilaç, terapi kadar kıymeti vardır” diye konuştu.
Kumar bağımlısı yakınları ne yapmalı?
“Aileler birinci evvel tükenmişlikleri için ferdi takviye alsınlar” diyen Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Aileler kendilerini suçlamasınlar ve yalnız değiller. Kumar nedeniyle olabilecek borçları ödemesinler ve gerekirse finansal danışmanlık alsınlar. Ruhsal olarak aile dinamiklerinin ve aile bağlantı örüntülerinin incelenmesi ve için aile terapilerinden yardım alsınlar” tavsiyesinde bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
