Sosyal hizmetler, “hayata yine ahenk için takviyeye muhtaçlık duyan dezavantajlı pozisyondaki birey ve kümelere eğitim, rehberlik, güçlendirme takviyesi, aracılık üzere rollerle müdahale eden yardım mesleği” olarak tanımlanıyor. Meskende bakım hizmeti alan engelli sayısının yarım milyonu aştığını ve sokakla bağlı sıkıntıların görünür bir hal aldığını vurgulayan uzmanlar, günümüzde toplumsal hizmetlere ne kadar gereksinim olduğunun son 30-40 yıldaki nicel artışına bakılarak anlaşılabileceğini söz ediyor. Uzmanlar, toplumsal hizmetleri ‘kimsesizlerin kimsesi’ olarak nitelendiriyor.
Üsküdar Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Fakültesi Toplumsal Hizmet Kısım Lideri Doç. Dr. İsmail Barış, toplumsal hizmetlerin toplumlardaki ehemmiyeti ve gerekliliği hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Sosyal hizmet meselelerin tahlili için çabalıyor
Toplumdaki herkesin birebir şartlara doğmadığını ve birebir imkânlara sahip olmadığını belirten Doç. Dr. İsmail Barış, “İnsanlar engellilik, zihinsel gelişim, yaşlılığa bağlı fonksiyon kayıpları üzere doğal sebeplerle ve eğitime, sıhhate erişimde adaletsizlik, genel olarak yoksulluk üzere toplumsal sebeplerle eşitsiz şartlarda yaşıyor. Bu eşitsiz şartlarda geçen ömür bazılarını çaresizlik, zayıflık, korunma gereksinimi, suça yönelme üzere olağanın dışında ve önlenebilir hayatlara yönlendirebiliyor. Birtakım beşerler da kendi iradesi ya da denetleyemediği kişilik patolojileri nedeniyle suça yönelebiliyor. Bu durumlar ‘normal’ olağan hayat seyrini hem bireyler hem de toplum için gerilimli, problemli bir hale getiriyor. Toplumsal hizmet bu problemlerin kaynağı olan kişi, topluluk yahut durumlara müdahale ederek bireylerin ve toplulukların hayata yine ahenk sağlamaları için çabalıyor.” dedi.
Desteğe muhtaçlık duyanların yanında oluyor
Sosyal hizmetin hayata tekrar ahenk için dayanağa gereksinim duyan dezavantajlı pozisyondaki birey ve kümelere eğitim, rehberlik, güçlendirme dayanağı, aracılık üzere rollerle müdahale eden yardım mesleği olduğunu vurgulayan Doç. Dr. İsmail Barış, “Desteğe gereksinim duyan çok çeşitli insan kümelerini bütüncül olarak ele alan toplumsal hizmet mesleği, uzun ömür boyunca herkesin müsabaka ihtimali olduğu toplumsal dayanağın ismidir. Kendisini çaresiz, dışlanmış hisseden bir yaşlı ya da engelli, şiddet gören bir bayan, terkedilmiş bir çocuk ya da ihmal edilen bir çocuğa takviye olacak, rehberlik edecek, yanında olacak örgütlü gücün ismidir. Öbür bir tabirle toplumsal hizmet kimsesizlerin kimsesidir.” diye konuştu.
Sorunlar karşısında toplumsal hizmetler gerekli
İnsan toplumlarının her boyutuyla denetim edilebilir yapılar olmadığını söz eden Doç. Dr. İsmail Barış, “İnsan tabiatında kötülük külliyen engellenememekle birlikte, beşere karşı ortaya çıkan kötülükleri bütünüyle öngörmek ve engellemek de mümkün görünmüyor. Bu nedenle herkesin risk altında olduğunu söyleyebiliriz. Doğal afetler ve yoksulluk üzere ansızın orta çıkan toplumsal sıkıntılar ya da öngörülemeyen şiddet eğilimlerinin tehdidi herkes için potansiyel olarak vardır. Bu nedenle bu durumlara karşı hem müdafaa ve tedbire maksatlı hem de sıkıntılar ortaya çıktığında tedavi ve bakım için kurumsal toplumsal hizmetler gereklidir.” dedi.
Sosyal hizmetler gereksinimi son 30-40 yılda arttı
Geçici ve acil durumlar için olduğu üzere bütün vakitlerin toplumsal risklerine karşı örgütlü ve kamusal yapının bir kesimi olarak toplumsal hizmetlere muhtaçlık olduğunu vurgulayan Barış, “Günümüzde bu hizmetlere ne kadar muhtaçlık olduğu son 30-40 yılda toplumsal hizmetlerin nicel artışına bakılarak anlaşılabilir. Toplumsal dayanak alanların sayısı artık milyonlarla anılıyor. Meskende bakım hizmeti alan engelli sayısı yarım milyonu aştı ve sokakla bağlı meseleler görünür bir hal aldı. Bu sürecin sonunda daha örgütlü bir yapı gereksinimi doğdu. Bir bakanlığın bu periyotta tesis edilmiş olması toplumsal sıkıntıların vardığı noktayı gösteriyor.” sözlerini kullandı.
Sosyal yardımlar pandemide artış gösterdi
Doç. Dr. İsmail Barış, toplumsal hizmet gereksiniminin kriz vakitleri ile sonlu olmadığını söyledi ve kelamlarına şöyle devam etti:
“Ancak kriz vakitlerinde toplumsal hizmetlere gereksinim duyan bireyler aslında savunmasız oldukları için muhtaçlık duydukları dayanak çok fazladır. Bu nedenle toplumsal hizmet muhtaçlık kümelerinin bilhassa pandemi periyodunda başka insanlara nazaran daha fazla olumsuz etkilendiklerini biliyoruz. Bilhassa kapalı, yatılı kurumlarda kalan çocuklar ve yaşlıların uzun mühlet ‘mahsur’ ruh dünyalarında önemli sarsıntılara yol açtı. Geniş manada toplumsal hizmetlerin bir kesimi olarak ‘sosyal yardımlarda’ pandemi periyodunda büyük bir artış olduğunu biliyoruz. Bu manada artışında en fazla göze çarpan alan toplumsal yardımlar oldu. Vefa kümeleri olarak isimlendirilen toplumsal hizmetler çalışmalarının bu periyotta değerli çalışmaları gözlendi.”
Araman Kâfi Projesi değerli bir örnek
Üsküdar Üniversitesi Toplumsal Hizmet Bölümü’nün ‘Araman Kâfi Projesi’ni maddi olmayan çalışmalara örnek gösteren Doç. Dr. İsmail Barış, “Üsküdar Üniversitesi ve Üsküdar Kaymakamlığı’nın yürüttüğü proje ile Üsküdar ilçesinde belirlenen yaşlılara telefonla ulaşılarak yalnızlıkları paylaşılmaya, kimsesiz olmadıkları duygusu verilmeye çalışıldı. Bu çalışmada görüşme unsurları konusunda eğitim almış toplumsal öğrencileri telefonla ileri yaştaki bireylere ulaşarak pandemi şartlarında yalnızlık hissinden bir ölçüde çıkmaları için dayanak olmaya çalıştılar.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
