Yaşadığı periyodu ile ilgili oyuncu “Hayatımın karışık, ağır ancak hoş bir dönemindeyim. Hem özel hem iş hayatımda yaşadıklarım bana çok şey öğretiyor. Hayat yolda olmak üzere. Manilere takıldığım, yolumu şaşırdığım, kendimi sınadığım bir devirden geçtim. (umarım geçmişimdir) Sonrası daima aydınlık derler ya ben de o denli düşünüyorum.” kelamlarıyla anlattı. Kendisini çok heyecanlandıran bir sinema projesinin çekimlerine devam eden Pınar Deniz karakteriyle ilgili ser verip sır vermedi “Evet çok heyecanlı bir seyahat olacak benim için. Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı ve Hilal Saral’ın yönettiği tatlı bir sinema için çalışmaya başlıyoruz. Daha yolun çok başında olduğumuz için sürprizleri kaçırmak istemem o yüzden konusu ve karakterim hakkında pek bilgi veremeyeceğim fakat yalnızca şunu söyleyeyim, oynamaktan çok keyif alacağım, benim de ilgilendiğim bir alana ilgi duyan ve o denli yaşayan bir kızı canlandıracağım. Hissini çok sevdim sinemanın ve sahnelerimi sabırsızlıkla bekliyorum.”
“Büyüdükçe yaşlanmıyorum çocuklaşıyorum güya.”
Başarılı oyuncu büyüdükçe kendini daha düzgün hissettiğini şu kelamlarıyla açıkladı “Büyüyorum. Büyüdükçe yaşlanmıyorum çocuklaşıyorum güya. Zira keder ettiğim ya da beni düşüren, bana katkısı olmayan her şeyden uzak durmaya çalışıyorum. Yargılamamaya çalışıyorum. Dedim ya insanları olduğu üzere kabul edince her ortamdan keyif alabiliyorum. Bir de hayat nitekim çok anlık ne gerek var enerjini düşürmeye. Kendime bir ütopya yarattım içinde memnun oluyorum.”
“Bizim meskende yaşadığımız çaresizliği hiç unutmayacağım.”
Pınar Deniz hayatındaki 3 dönüm noktasını anlattı. Deniz”Lise 3 yılı ideolojiyle tanıştığım bir periyottu; başımın şekillenmesi ve hayata bakış açımın inanılmaz değiştiği, büyüdüğümü hissettiğim birinci yıldı. “Vatanım Sensin”de oynamak hem meslek hem mental manada dönüm noktamdı. Hislerimle tanıştım resmen o projede. Her duyguyu hissettim diyebilirim oynarken ve beni büyütüp geliştirdi. Tüm ailemin COVID yüzünden hastanede yatması ve bizim meskende yaşadığımız çaresizliği hiç unutmayacağım. Hayata baktığım yeri güçlendirdi ve ne kadar andan ibaret olduğumuzu daha âlâ anladım.”dedi.
“Bir olma seyahati benim için aşk.”
Önümüzdeki günlerde Netflix’te 2. dönemi başlayacak olan Aşk 101 dizisinde de rol alan Deniz “Aşk demişken de aşikâr bir tarifim yok aslında. Yaşadığım şeye isim koymayı sevmiyorum lakin o mide ağrısı, yemek yiyememe, daima onu düşünme hali bende de oluyor. Bir olma seyahati benim için aşk.” dedi.
Pınar Deniz ileride geniş aile olmayla ilgili şu kelamları lisana getirdi “Çok seviyorum lakin çocuk hakikaten büyük sorumluluk. Çocuk sahibi olmak isteyenlere ehliyet verilmesi gerekiyor bence. Ben çok kalabalık bir ailede büyüdüm yalnız olmak ne demek bilmiyorum. Büyüdükçe kardeşlerinin, büyük sofraların değerini anlıyorsun. İleride kalabalık bir aile olma hayalim var alışılmış. Çocukluğumdan beri daima evlat edinmek istiyorum umarım bir gün hazır olduğumda gerçekleşir”.
Başarılı oyuncu kendini hissettiği en güzel yerin ise tabiat olduğunu lakin insanın olmadığı yapaylıktan uzak yalnızca ben ve tabiatın baş başa olduğu yerlerde kendimi muazzam hissettiğini açıkladı. ayrıyeten müzelerle ilgili ise “Müzelerde de çok yeterli hissediyorum. O yapıta baktığımda o periyodun ruhuna bürünüyorum. İstanbul Üniversitesi’nde okurken Gülhane’ye kadar yürürdüm her gün. Kulaklığımı takıp tarihi yerleri gezdiğimde o periyoda ışınlanıyormuşum üzere hissediyorum.” dedi.
“Ticaret hayatım orada başlayıp bitti.”
Çocukluğunu anlatan Pınar Deniz sokakta arkadaşlarıyla her gün farklı oyun oynadıklarını akşam olunca ise kesinlikle saklambaç oynadıklarını söyledi. Deniz ayrıyeten ” Bahçede tiyatro ve şovlar düzenlerdim. Hem de fiyatlı… Ticaret hayatım orada başlayıp bitti. Yaratıcı bir çocuktum, hayal kurmayı çok severdim. Sabahlara kadar okuduğum kitapları hatırlıyorum, devamında o karakterlerin sonraki hayatlarını düşünür başımda senaryo oluştururdum.
“İçimde daima bir gitmek duygusu var.”
Seyahat ettiğinde kendini harikulade hissettiğini ve havaalanında tek başına vakit geçirmeyi çok sevdiğini fark eden Deniz “Mesela kendime ben köksüzüm derim daima. İçimde daima bir gitmek duygusu var. Özgürleşiyormuşum üzere hissediyorum. Yurt dışına gitmeyi çok özledim. Bilhassa Güney Fransa bölgesini. Bir an evvel bu günleri atlatıp özgürce uçalım istiyorum.”
“Artık geleceğe dair büyük cümleler kurmuyorum”
Hayatının bundan sonraki periyodu sorulduğunda hoş oyuncu “Bilmiyorum. Artık geleceğe dair büyük cümleler kurmuyorum. Yoldayım ve karşıma çıkanı olduğu üzere kabul ettiğimde beni şaşırtacak ya da öğreneceğim çok fazla şey oluyor esasen. Spesifik olarak Afrika’ya gitmek çok istiyorum. Dünyanın her yerinde belirli devirlerde yaşayıp orada kendimi mahallî halktan biri üzere hissetmek istiyorum.” dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
